Günümüzde teknoloji odaklı çalışma koşulları ve yaşam tarzı değişiklikleri yetişkinlerde geçmiş yıllara göre daha fazla göz hastalıklarının görülmesine neden olmaktadır. Yetişkin göz hastalıkları, etkin tedavi edilmediğinde kişilerin hayat kalitesini büyük oranda olumsuz etkilemektedir. Erken tanı ve etkin tedavi ile çoğu göz hastalığı hasar bırakmadan tedavi edilebilmektedir.
Yetişkinlerde göz hastalıkları, yalnızca göz kaynaklı olan ya da sistemik hastalıklara ikincil olarak meydana gelen pek çok rahatsızlığı kapsar. En sık görülen yetişkin göz hastalıkları şunlardır:
Yetişkinlerde görülen göz rahatsızlıkları, gözün etkilenen kısmına göre farklı klinik bulgulara neden olur. Göz hastalıklarında en sık belirtiler ve olası klinik tabloların bazıları şu şekilde sıralanabilir:
Baş ağrısı, insanların geçmişten günümüze yaşadığı en önemli sorunların başında gelmektedir. Birçok sebebe bağlı görülebilen baş ağrısı, göz hastalıklarından kaynaklı olarak da meydana gelebilir. Baş ağrısı nadir şekilde ve hafif klinik bulgularla yaşandığında genel olarak sorun teşkil etmezken, sürekli hale geldiğinde (kronik baş ağrısı) kişilerin yaşam kalitesini ileri derecede bozmaktadır. Yetişkinlerde baş ağrısı nedenleri nörolojik ya da nörolojik olmayan nedenlerle olabilir. Sinüzit ve kırma kusurları, nörolojik olmayan baş ağrısı nedenlerinin başında gelir.
Baş ağrısının en önemli nörolojik nedenlerinden birisi kafa için basınç artışıdır. Beyin omur ilik sıvısının artmış üretimi ya da kafa içindeki boşaltım yollarında bir sorun kafa içi basıncında artışa neden olur ve bu basınç erken dönemde tanı almaz ve tedavi edilmez ise ciddi sorunlara neden olmaktadır.
Kafa içi basıncın tedavi planı için öncelikle altta yatan sebebin bulunması gerekir. Kafa içi basınç artışı tespit edilen hastaların tedavisi Beyin Cerrahisi, Nöroloji ve Göz Hastalıkları birimlerince multi-disipliner olarak sürdürülür.
Optik sinir hastalıkları göz hekimlerince acil kabul edilen hastalık gruplarını içerir. Optik nöropati en sık görülen optik sinir hastalıklarındandır. Göz sinirinde görülen, enfeksiyon ya da enfeksiyon dışı etkenler ile meydana gelen iltihabik yanıt olarak tanımlanabilir. Optik nöropati her yaş grubunda görülebilir. Görme keskinliğinde azalma, renkli görmede bozulma, kontrast duyarlılık kaybı, görme alanında daralma optik nöropati hastalarında en sık görülen başvuru şikayetleridir.
Yetişkin ve çocuk göz hastalıkları arasında aciliyet taşıması nedeni ile optik sinir hastalıklarının, özellikle de optik nöropatilerin ayrı bir yeri vardır. Optik nöropati tanısı için detaylı bir göz muayenesi, VEP ve Görme Alanı testleri gibi ileri testler ve nörogörüntüleme teknikleri (MR, MR Anjio vs) kullanılmaktadır. Optik nöropatinin en sık görülen birkaç nedeni şunlardır:
Gözlerde yer alan görme sinirleri (optik sinirler) ince kılcal damarlar ile kanlanır. Optik sinirleri besleyen kılcal damarlarda oluşan tıkanmalar ya da kanlanma azlığı durumunda optik sinirlerde iskemi denenen bir seri patofizyolojik olay ortaya çıkar. Görme sinirlerinde ödem ve zamanla hücresel kayıp (atrofi) gelişir. Bu hastalık genellikle diyabet ve hipertansiyon gibi mikrovasküler hasara neden olan sistemik hastalıklarda görülmektedir.
En sık etambutol ve metil alkol zehirlenmeleri sonucunda oluşan bu durum, optik sinirde toksik etkiler sonrası meydana gelen optik nöropati türüdür. Ancak erken müdahale durumunda optik sinir üzerindeki kalıcı hasar en aza indirilebilir.
Kimi optik sinir hastalıkları kalıtımsal özellik taşımaktadır. Herediter Optik Nöropatiler denen bir grup optik nöropatide çeşitli kalıtım modelleri görülebilir. En sık karşımıza çıkan kalıtımsal optik nöropati türü Leber’in Herediter Optik Nöropatisi olarak bilinen, mitokondrial geçişli optik nöropatidir. İdebenon isimli bir Koenzim Q10 sentetik analoğunun tedavide kullanımı ile bu hastalık grubunda umut vadeden sonuçlar bildirilmektedir.
Göze gelen direkt ya da indirekt travmalar neticesinde oluşan bir optik nöropati tablosudur. Araç içi ya da araç dışı travmalar sonrasında sık görülür. Hasarın büyüklüğüne göre; hafif görme kaybından, daha ağır ve derin görme kaybına kadar değişen bir spektrumda klinik bulgular oluşturabilir.
Optik nöropati, optik sinir fonksiyonunda bozulma ile klinikte bulgu vermektedir. Bu nedenle Beyin Cerrahisi ve Nöroloji birimlerince yapılan değerlendirmelerde, optik nöropati şüphesi duyulduğunda göz hastalıkları uzmanınca detaylı bir göz muayenesi yapılır. Hastada optik nöropati bulguları mevcut ise radyolojik testler ve kan testleri ile optik nöropati tanısı desteklenmektedir. Çoğu hastalıkta olduğu gibi optik nöropatide de erken teşhis, tedavide etkin sonuca ulaşılması için en önemli unsurdur.